Uzm. Psk. Dan. Fatma Zengin
#iyidefatmazengin
– Çocukluk hayalleri gelecekteki meslek kararını etkiliyor mu?
Büyüyünce ne olacaksın? Sorusuna verilen yanıtlarla yetişkinken edinilen mesleğin aynı olup olmadığını araştıran çalışmalara bakılırsa bu soruya olumsuz yanıt vermek durumundayız. İngiltere, Amerika ve Linkedin ağında yapılan araştırmalar Yetişkinlerin sadece %6 ile %9unun çocukken hayal ettikleri işte çalıştığını gösteriyor. Bu sonucu etkileyen pek çok faktör olabilir. Çocukların meslekler konusunda erken yaşlarda bilgi sahibi olmaması, var olan aile ve toplum kalıplarından etkilenmesi, medyanın etkisi, her dönemdeki popüler ve geçerli mesleklerin değişmesi, eğitim sisteminde bireysel farklılıkların ve hayallerin pek yer bulamaması…
– Aileler çocuklarının hangi alanlara yeteneği olduğunu nasıl belirleyebilir?
Öncelikle insanların ve yeteneklerin çeşitliliğini kabul etmek ve iyi bir gözlemci olmak gerekir. Özellikle ergenlik çağı öncesinde oyun oynarken gözlem yaparak ebeveynlerin, çocuğun, bedensel, sosyal, zihinsel, duygusal alanlardaki ilgi ve yeteneklerini fark etmeleri mümkün olabilir. Onlarla ilgi alanları üzerine konuşarak da fikir edinebilirler. Bu konuşmalarda kendi görüşlerini kenarda bırakarak daha gerçekçi bir fikir edinebilirler. Küçük çocuklarda öykü kitapları, filmlerden, ergenlik döneminde internetteki mesleki yönelim testlerinden yararlanarak farklı alanları araştırabilirler. Bazı çocukların yetenekleri çok belirgin olabilir, bazıları kendilerini açıkça ifade edebilir ama çoğu çocuk uygun fırsatlar verilmeden kendilerini gösteremeyebilir ya da kendileri de ne yapabildiğini bilemeyebilir. Çeşitli kurslar, etkinlikler vs ile deneme olanakları yaratılabilir. Ancak bu süreçte, çocuğun ve o yetenek alanının uzmanının görüşlerine göre yeterli süreyi vermeye ve çok fazla alanda yetenek araştırmasına girip çocuğu bunaltmamaya dikkat edilmelidir.
– Çocukların meslek seçimi konusunda aileler tarafından yönlendirme yapılması doğru mudur? Bu süreçte aileler nasıl bir yol izlemeli?
Çocukların belli derecelerde yönlendirilmesi eğitimin ve sosyal yaşama uyumun kaçınılmaz bir yönüdür. Aslında meslek seçimi esas olarak lisenin son yıllarında hatta üniversitede netleşecek bir karardır. Tabi ki küçük yaştan itibaren çocuğun yetenekleri araştırılmalı ve geliştirilmelidir. Meslek seçiminde, mesleklerin tanıtılması, mesleki yeterliliklerin ve bunların akademik eğitimle bağlantısının bilinmesi, teknolojinin ve ekonomik koşulların mesleklerin ortaya çıkmasındaki ve değişmesindeki rolünün dikkate alınması gibi birçok alanın etkisi vardır. Bu nedenle liseye kadar çocukların yetenek alanlarını keşfetmesi ve kendilerini geliştirmeleri, lise döneminde de meslekler ve meslek seçimi konusunda bilgilendirilmeleri iyi olacaktır. Burada önemli olan diğer konular ise ebeveynin kendi gerçekleştiremedikleri hayallerini zorla çocuğa dayatmaması ve kendi yaşamıyla ilgili konularda araştırma ve düşünme fırsatı vermesi, hayalle gerçek arasındaki dengenin önemini kavratması, yetişkinlikte kendi adına karar almasını desteklemek için yaşlarına uygun sorumluluklar vermesidir.
– Meslek seçiminde ebeveynlerin sahip olduğu meslekler çocuklar için rol model etkisi taşıyor mu?
Öğrenme teorileri açısından çocukların anne babalarının mesleklerinden etkilenmesi ve model alması çok muhtemel. Bu model almada anne babanın mesleğiyle ilişkisi, severek yapıp yapmadığı, çocuklarına ne kadar zaman ayırabildiği, mesleğin saygınlığının etkisi olabilir. Bu konuda yapılan çok fazla araştırma bulunmuyor ancak İngiltere’deki bir araştırmaya göre 50 yıl önce nüfusun yarısı anne babanın yaptığı işi meslek edinirken bu oran günümüzde dörtte bire düşmüş. Bunda sanayinin, iş dünyasının, mesleklerin gelişmesi ve bireysel özgürlük kavramının gelişmesi kadar ebeveynlerin kendi mesleklerinin edinilmesini tercih etmemesi de rol oynamış olabilir.
– Anne- babaların çocuklara popüler meslekleri (doktor, mühendis, avukat vb.) gibi meslekleri empoze etmeleri çocukların kararını nasıl etkiliyor?
Bu etki, empoze etmenin nasıl ve hangi yaşlarda yapıldığına ve annebabanın çocukla iletişimine bağlı olarak değişebilir. Günümüzde çocuklar çok daha özgür yetiştiği ve daha çabuk bilgiye eriştiği için ve meslek seçiminde okullar da çok etkili olduğu için çocukların geçmişe göre daha az etkileneceğini tahmin ediyorum. Ancak yine de annebabalar çocukların hayatında esas belirleyici etkendir, güç sahibi oldukları için çocuk çok da düşünmeden onların dediğini yapabilir, ya da onları kırmamak ya da kaybetmemek adına istemeden kabul de edebilir.
– Meslek sahibi olana kadar çeşitli sınavlara tabi tutulan çocuklarımız için bu süreçte izlenilmesi gereken yollar nelerdir?
Ülkemizdeki eğitim sistemi genelde matematik, fen, dilbilgisi gibi belli alanlarda ve ezbere dayalı olarak verilmekte, bunların çocuğun tüm zeka ve yetenek alanlarını belirleyemediği bilinmekte. Bu eğitim sisteminin içinde sınavlarda başarılı olmak meslek seçimi için çok önemli olsa da, çocuğun kendiyle barışık olması, sevdiği alanlarda kendini geliştirmesi ile hem daha kaliteli bir yaşam süreceği hem de meslek hayatında daha başarılı olacağı da unutulmamalıdır. Üniversite sınav sistemindeki sorunların etkisiyle çocukların (ve annebabaların) hayatlarının önemli bir kısmını sadece ders çalışarak ve sınav çözerek geçirmesi gerekmiyor. Öğrenmeyi seven, dersi derste öğrenen, kendine güvenen, sevilen, takdir edilen çocuklar zaten başarılı olacaklardır. Sistemin hızla değişmesiyle oluşan baskılarda, annebabalar kendi başarılarını ve mutlu olma anlarını anımsayarak ve çocuklarıyla ilerde yapacakları sohbetleri düşünerek kendileri için doğru olanı seçebilirler. Her aile ve her çocuk kendine özgüdür, bunun tadını çıkarsınlar.