Birçok Avrupa ülkesinde koçluğun alt dallarından biri olan engelli ve ebeveyn koçluğu, Türkiye’de ilk defa İYİ Psikolojik Danışmanlık Merkezi tarafından uygulanmaktadır.
Türkiye’de 18 yaş altı engelli bireylere yönelik eğitsel çalışmalar, çocuğun ölçülebilen becerisi ve başarısı ekseninde yürütülmektedir. Bu çalışmalarda ebeveynler “eğitim destekleyicisi” konumundadır. Eğitim destekleyicisi olmak, ebeveynlerin eğitim ve rehabilitasyon kurumlarında kendilerine “öğretilmek” yerine ‘gösterilen’leri çocuğuna uygulayan, böylece bir çeşit ‘taklitçi eğitmen” e dönüşmek anlamına gelmektedir. Taklitçi eğitmene dönüştürülen ebeveyn zaman içinde bunu bir görev algısıyla yaparken, çocuğun ‘ölçülebilir başarısını’ değerlendirmeye başlar.
Psiko-sosyal bakımdan yalnız bırakılan, çocuğu, kendisi ve toplumsal yaşam üçgeninde sıkışan ebeveyn için bu durum, kaygılarının biraz daha artması demektir. Artık ebeveyn, çocuğunun yaş, beceri ve deneyimini göz önüne almadan çocuğunun “neler yapıp”, “neler yapamayacağı” konusunda söz sahibidir. Bu durum istemsiz bir korumacılık içgüdüsünü oluşturur. Bu ise ebeveynin çocuğunu bilinçsizce dışlamasına, çocukları ile ilişkisinin sönümlenmesine, aile ve toplumsal yaşantıda kayba neden olur.
Koç ile değişim ve gelişim sürecine başlayan aile, düşünsel ve davranışsal farkındalık yaşayacağından böylesi bir durumu yaşama olasılığı azalacak, “engelli mi hasta mı?”, “Çocuğum mu ailem mi?” “Hayatı mı hayatım mı ?” gibi birçoğu bilinçaltında beslenen ve sosyal yaşamı sıfıra indirgeyen sorularının yanıtını bulacak, başta stres olmak üzere birçok psiko-sosyal sorunun çözümünü fark edebilecektir.